Bangladeş’te muhalefet partilerinin ülke genelinde düzenlediği ve Ocak 2024’te yapılması planlanan seçimlere kadar aralıklı bir hükümet kurulması talebiyle düzenlenen protestolarda şiddetin artması, yaşamı olumsuz etkiliyor.
Bangladeş İtfaiye Teşkilatından yapılan açıklamada, son 10 saatte yaşanan protestolar sırasında 7’si başkent Dakka’da olmak üzere toplam 9 aracın ateşe verildiği bildirildi.
Polis yetkilileri ayrıca toplu araçları kundaklama suçundan 3 kişinin gözaltına alındığını belirtti.
Bangladeş Sınır Muhafızlarının açılışına göre ülkenin çeşitli yerlerine toplam 152 paramiliter grup gönderildi.
Öte yandan Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP), Cemaat-i İslami Partisi ve diğer müttefik partiler geçici hükümet kurmak için 48 saatlik grev başlattı.
Ülkede 28 Ekim’den bu yana aralarında bir gazeteci ve bir polis memurunun da bulunduğu en az 13 kişi hayatını kaybetti. BNP, gösterilerin başlamasından bu yana 12 bin 800’den fazla aktivistin gözaltına alındığını iddia etti.
Hükümet karşıtı protestolar
28 Ekim’de düzenlenen gösteriye polisin müdahalesi sırasında bir polis öldü, çok sayıda ana muhalefet yanlısı ve kolluk kuvvetleri de yaralandı.
Gösterilerden bir gün sonra ana muhalefetteki BNP Genel Sekreteri Mirza Fahrul İslam Alamgir gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
Alamgir’in tutuklanmasının ardından ülke genelinde 3 günlük “genel grev” çağrısı yapan BNP, 31 Ekim’de “hükümetin baskılarını protesto etmek” amacıyla büyük kentlerde 3 günlük ulaşım ablukası başlattı. Ablukaya Bangladeş Cemaat-i İslami Partisi ve diğer muhalefet partileri de katıldı.
Eski Başbakan Halide Zia liderliğindeki BNP, Başbakan Pir Hasina’nın istifasını ve genel seçimlere kadar geçici bağımsız bir hükümetin görevi devralmasını talep ediyor. BNP ve müttefikleri, Başbakan Hasina’yı 2018 seçimlerinde yolsuzluk yapmakla suçluyor ve yaklaşan seçimleri kimin denetleyeceğine ilişkin protestoları sürdürüyor.
Dördüncü kez başbakan olmayı da umut eden Hasina, seçimlerin anayasada belirtildiği gibi hükümetin denetimi altında yapılması gerektiğini söylüyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de partileri şiddetten kaçınma ve güvenli seçimler yapma yönünde çalışmaya teşvik ediyor.
